Bir sözcük söylendiğinde aklımıza ilk gelen, kavrayışımızda ilk uyandırdığı anlamdır. Kısacası, bir sözcüğün biçimlenmesinde, kuruluşunda esas olan anlamdır.
Örnek :
Þ Boğazımda bir yanma var. (Temel Anlam)
Þ Ayağında eski bir spor ayakkabı var.
Þ Biraz sonra toprak bir yola girdik.
Þ Kanadı kırık bir martı gördüm.
Þ Yataktan kalkarken başımı duvara çarptım.
Þ Dün gece erken yattım.
Þ Sıcak çorbayı içince rahatladım.
Þ Dolaptan temiz elbiselerini çıkardı.
Þ Ahmet'in burnu iyi koku alır.
Þ Ağzında yaralar oluşmuştu.
Þ Elini hırsla masaya vurdu.
Þ İri hantal gövdesini zorlukla sürüklüyor gibiydi.
Þ Gölün kıyılarını yapraksız, bodur ağaçlar kuşatmıştı.
Bir sözcüğe temel anlamının dışında yeni yeni anlamlar yükledikçe anlamının da derece derece soyutlaştığı görülür.
Örnek :
Þ Törende, Kurdeleyi köyün muhtarı kesti. (Somut temel anlam)
Þ Patates doğrarken parmağını kesti. (Somut yan anlam)
Þ Oyun kağıdını ortadan kesti. (Somut yan anlam)
Þ Onunla olan bütün ilişkisini kesti. (Soyut mecaz anlam)
Bir sözcük tek başına kullanıldığında temel anlamını korur. Ancak cümle içinde temel anlamından uzaklaşabilir.
Örnek :
"Kaçmak" sözcüğünün temel anlamı "bir yerden gizlice ve çabucak uzaklaşmak"tır.
Þ "Ben çalışmaktan hiçbir zaman kaçmam." cümlesinde temel anlamından uzaklaşmıştır.
Sözcüklerin Temel Anlamlarıyla İlgili Dikkat Edilecek Noktalar :
Temel anlamı somut olan sözcükler, öncelikle somut ve mecaz anlamlar kazanır.
Örnek :
"ateş" sözcüğü, temel anlamıyla düşünüldüğünde "bir nesnenin etrafa ısı ve ışık yayarak yanması" biçiminde açıklanabilir, temel anlamı somuttur.
Þ Gençler, kumsalda büyük bir ateş yakmışlardı. (Temel anlam)
Þ Hastanın ateşi sabaha kadar düşmüştü. (Somut yan anlam)
Þ Şu yağan kar bile yüreğimdeki ateşi söndüremez. (Soyut mecaz anlam